YAŞAM

Sevgili Genel Müdürümüz Sevilay Duru ile çok keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. Kendisine bizi kırmayıp vakit ayırdığı için teşekkür ediyoruz…

1. Bize biraz kendinizden bahsedebilir misiniz?

Bu soru filmi başa alıp, beni, kendimi mülakata geldiğim ilk güne götürdü. Ben Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Mezunuyum. Rahmetli Babam İnşaat Mühendisiydi ve iş kuracaktı. Bu iş ve sonrakiler için ona Yapı ve Sulama mezunu biri lazımdı. Bu ben oldum. Hayalim Biyoloji okumaktı ama gerçekler Ziraat oldu. Neyse sonra evdeki hesap çarşıya uymadı ben ziraatı bitirdim, babam işi kurmaktan vazgeçti. Bende Güzel İzmir’imde bir kolejde Halkla ilişkiler Sorumlusu olarak işe başladım. Aslında üniversite 2. Sınıftan beri kesintisiz çalışıyorum. Günüz okul, akşam 22:00 a dek iş..Daha sonra okul bitti profesyonel hayat başladı. 2001 de İstanbul serüvenim başladı. 2002 de bu iş hayatında nasıl ilerleyeceğimi düşündüm ve o dönemde İnsan Kaynakları patlama yaptı. İstanbul Teknik Üniversitesinde İnsan Kaynakları Programını okudum ve ardında Kalite Yönetim Sistemi konusunda kendimi yetiştirdim. Ve İstanbulda da 2006 yılına dek kolejde çalıştım ve çalıştığım okul, Ortadoğu Koleji satılınca ayrılmak durumunda kaldım ve 10 ay Tekstilde çalıştım. Çook zoor ama müthiş bir deneyimdi. Sonra bir gün Hürriyet İK gazetesinde YAŞMAK HOTELS olarak İnsan Kaynakları Müdürü aranıyor ilanını gördüm ve başvurdum. Veee mülakat sürecinden sonra işe kabul edildim. Ve YAŞMAK HOTEL sürecim başladı.Tabi bu arada aile kısmına değinecek olursam; biz 5 kişilik çekirdek bir aileydik. Anne- Baba- Ben ve iki erkek kardeşim.. şimdi biraz büyüdük ve ek olarak 2 gelinimiz ve dünya tatlısı ikide yeğenim var.

2. Turizm sektörüne nasıl girdiniz?

Yukarda Turizme giriş kısmıma biraz girizgah yaptım. Ancak Taner Beyin değimi ile burnumu sokmam YAŞMAK SULTAN odalarını gezerken yatakların üzerinde gördüğüm kocaman yatak örtülerinin tertemiz çarşafların üzerinde görmemle başladı. Ve şöyle dedim” bu yatak örtüleri her gün yıkanmıyor, misafirler bunları yere atıyor, ertesi günü oda temizlenirken tekrar yatağın üstüne seriliyor…?? Hiç hijyenik değil dedim bunları keselim etrafına püsküller yapıp değerlendirelim ve yatakların ucuna yatak şalı gibi kullanalım “dedim … Akabinde Taner Beyin onayı ile bu işi yaptık. Çok da iyi oldu. Çarşafların beyazlığı odaya da aydınlık verdi ve tertemiz oldu. Sonrasında ise ; Taner Bey ve İlker Bey bir karar almıştı. Artık aile şirketi olsalarda kurumsal bir adım atmak istediklerini ifade ettiler. Bende bu hedefin uygulayıcısı olarak yola çıktım. Tabi danışmanlık desteği aldık. Ama terzi usulü, yaptığını yaz, yazdığını yap sistemimizi kurmaya ve geliştirmeye gayret ettik. Bu serüven hiç bitmez. Çünkü Sistemin ana fikri DAHA İYİ olmaya dayalı… Güzelin ve İyi nin sonu olmadığı için DAHA İYİ olma gayreti, hep dahası için , devam etmek zorunda…

3. Bu alanı tercih etmenizin özel bir sebebi var mıydı? Ve verdiğiniz karardan hiç pişman olduğunuz oldu mu?

Özel bir sebebi yoktu. Sadece Ben insanı seviyorum. İnsan Kaynakları nın , özü insan sevmeye dayalı. Beni bu işe bulaştıran aslında İnsan Kaynakları başlangıç noktam olmasıydı. Tabi zor olmadı dersem yalan olur.Otele başladığımda, yeni süreç herkes için zorlayıcı oldu. Ama sevgi, saygı ve en önemlisi anlayış ile hepimiz kazandık.. Hiç pişman olmadım. Hatta her zaman buranın son işyerim olması için dua ediyorum. Allahım bana hayırlısıyla, güzel bir devir teslim ve final yaşatsın. İlkelerinizin, değerlerinizin doğruluk dürüstlük , insana değer gibi manevi olguların hepsini bir arada görebileceğiniz yer sayısı çok az. Burası öyle bir yer. İnşallah daha yıllarca pek çok aileye gelir kaynağı olur…

4. Operasyondan ve ekibinizden biraz bahseder misiniz?

On numara , beş yıldız….

Karabiber tadındaki anlar bize özel, ama mutluğumuzu herkes duyabilir… Ben kendimi çok şanslı hissediyorum. Çünkü güzel yürekli insanlarla aynı havayı soluyoruz ve aynı gemideyiz… Burada hiç kimse ama hiç kimse bilerek, kötü niyetle başka birisi için akıl oyunu yapmaz, zarar vermek istemez… O yüzden en güzeli bu .. hata yaparsak anlarız, özür dilenmesi gerekirse dileriz..önemli olan kimsenin bunu planlayarak isteyerek yapmadığını biliriz. Tabi bazen insan olduğumuz için ufak tefek cinayetler olabilir ama izi kalmaz:))

5. Çalıştığınız alanın  size göre olumlu ve olumsuz yönleri nelerdir?

Olumlu yanı şu ; Burayı büyük bir ev ve iş bölümü yaptığımız büyük bir aile olarak görüyorum. Öyle seviliyoruz ve misafir ağırlamayı seviyoruz ki evimizden gelenimiz gidenimiz hiiiç ksik olmuyor. Allah itibardan geri koymasın…

Birini sevmek, onun yüzü gülsün diye uğraşmaktır… ben bunu yapmayı seviyorum…

Olumsuz yanı olarak bazen yoruluyoruz çünkü misafirlerimizin sayısı artınca işi paylaşsakta tammmm olarak içimize sindiği gibi ağırlama yapamıyoruz. Bazen eksik kalıyoruz. Bu yüzden her geçen gün büyüyerek ailemizi genişletmeye çalışıyoruz ama tabi gerektiği ölçüde:)) Ve tabi en önemlisi ki bunu bir kayıp olarak görüyorum, anneannemizden , babaannemizden kalan adetlerimizden yeni nesil genç arkadaşlarımızın bihaber olmadı. Dünyada bunun üzerine eğitimler verilirken bizim özümüzü kaybetmeye başlamamız ve bu eksikliği gidermek için eğitimler planlamamız… ÇOK MANİDAR…

6. Herkes iş hayatına adım atarken  bazı hayaller kurar. Bu dönemde sizin hayaliniz neydi? Ve hala bu hayaliniz devam ediyor mu?

Hayalim; ben aslen Mardinliyim. Bizde misafir ağırlamak ve usuller çok önemlidir. Küçük yaşta buna göre yetiştirilirdik. O yüzden hep içinde ağırlama olan organizasyon olan bir iş hayal ederdim. Organizasyon şirketi, Restoran işletmeciliği…vs. Hayalimi, kendi işim tadında ki bu işi , bu işletmede yaparak yakaladım. Bunu her yerde yakalayamazdım. Çok şükür şanslıydım.

Sonrası mı? Sonranın anlamı İstanbul’a veda demek.. İşte o zaman kahvaltı hazırlamayı çok sevdiğim için yine içinde hep yeni insanlar tanımak olan ve sohbetler olan hobi tadında ama yine evimde ağırlarmış gibi, yoğurdumu, reçelimi kendimin yapacağı, donuk patatesle değil ev tipi anne usulu patates kızartmalarını, akıtmaları , pişileri yapabileceğim bir kahvaltı dükkanı açmayı planlıyorum. Ama sanırım bu kısım için biraz daha zaman var:))

7. Çalıştığınız alanda  bir şeyler değiştirme fırsatınız olsaydı neleri değiştirirdiniz ?

Bir şeyleri değiştirmek istemezdim, Değiştirseniz bile onun içinde yine bir şeyler değiştirmek istersiniz.. yani sonu yok bunun.. yaşadıklarımdan ders alıp yola devam etmeyi isterim her daim… Ama özünde hep olmazsa olmaz değerlerimle…

8. Hadi biraz da kendinizden bahsedin,

• Şu anda yaptığınız işin dışında ne iş yapmak isterdiniz?

İçinde insanı mutlu etmek olan her iş olabilir:))

• Ulaşamadığınız biri ile tanışıp sohbet etme olanakın olsaydı bu kim olurdu? Ondan neler öğrenmek isterdiniz?

Aydın Boysanla oturmayı ve sohbet etmeyi çok isterdim .. ama kısmet olmadı. Rahmetli oldu.

İlber Ortaylı ile konuşmak isterim…

Takım tutuyor musunuz, tutuyorsanız hangi takım?

Evetttt🙈🙈🙈Ben kendimi bildim bileli FENERBAHÇELİYİM:)))

• Herkesin bilmesinde yarar gördüğünüz bir hayat tecrübesi?

Çok keyifli bir hikayem var..

Bir cumartesiydi. O zaman ofisim Romance Oteldeydi. Resepsiyondaki arkadaşlar yana yakıla beni arıyor. “Sevilay Hanım Sarıyerden Kaptan…. Taner Bey için balık göndermiş. Onu size teslim etmesi gerekiyormuş dediler. Allah, Allah dedim ne balık mış … illa ben teslim alıcakmışım. Peki dedim. Hızlı dan Taner Beyi arayayım dedim, kendisine ulaşamadım. Adam benden 100 TL istedi. Bu arada sene 2009 veya 2010 .Adama parayı verdim bir hızla koştu gitti, o gitti Taner Bey aradı. Durumu anlattım. Gülmeye başladı. Bi o poşeti açar mısınız dedi. Açtık KEFAL balığı çıktı…. hayatımın dersiydi. Emin olmadığın bir şeye, “miş”, “muş”a göre karar alma… adım atma.. o bana bir okul bitirmeye bedel bir deneyim oldu. O günden sonra hiç bir zaman birinin demesine göre hareket etmedim. Kulağıma gelse de sormayı kendime adet ettim. Usul ve üslup çerçevesinde ne olursa olsun aklına takılan ne olurda olsun soracaksın dedim… böyle bir anıydı bizim ki..

• Hayatın basit zevkleri arasından asla vazgeçemeyeceğiniz zevkiniz / hobiniz nedir?

Pazar günleri TRT 1 de kovboy filmi izlemek, Pazarları misafir ağırlamak ve kahvaltı hazırlamak, yemek yapmak ve evimi temizlemek…

• Son olarak söylemek istediğiniz bir şeyler var mı?

Sevdiğim iki söz var; ikisinide pek çok kez söylemişindir yine söylüyorum.

Birincisi;

1,10,100 kuralı ;

Aslında üretimde zamanla, ürün imalat ve teslimat arasındaki ilişkide maliyet olarak kar ve zararı tanımlamada kullanılır.

Hizmet sektöründe ise;

Bir hataya vaktinde ve yerinden müdahale edersek zararı çok olmaz sadece 1 kişi bilir, Aynı zaman dilimi içinde olsada , farklı bir yerden müdahale edince en az 10 kişi, Farklı zamanda, farklı yerden müdahale edip hatayı telafi etmeye çalışınca 100 kişi olayı öğrenir…düşünün ki Tripadvisor … milyonlarca insan olumsuz bir yorumu okuyor, Ama vaktinde müdahale edebilirsen bu durumu yaşamak zorunda kalmazsın.

Yani bu durumda sorunlara mümkün olduğunca hızlı ve yerinde müdahale etmek gerekir…

İkincisi ve en önemlisi;

“Gülmeyi Bilmeyen , Dükkan Açmasın” der Çin Atasözü…

Bizim işimiz bu ;

Birini Sevmek, Birinin mutlu olması için uğraşmaktır…

Umarım sorularınıza yeterince cevap verebilmişimdir…