YAŞAM

Aralık 2020 Astroloji Yorumu

Astrolog Meral Erduran, gökyüzünün kariyer, ilişki ve gündelik yaşamınıza olan etkilerini yıldızlara bakarak yorumluyor. Aralık 2020 astroloji yorumları yayında!

1 Aralık saat 22:51’de

Merkür Yay Burcuna giriyor.

Bilgiyi olduğu gibi aktarmakla ve iletişimle ilgili olan Merkür, Yay burcunda bocalar, dolayısıyla düşük durumdadır. Yay burcu, bilgiyi yorumlamaktan ve felsefe yapmaktan hoşlanır. Geçtiğimiz dönem Merkür, Akrep burcunda ters hareketine dönerek bu burçta uzunca bir süre vakit geçirmişti ve günlük iletişimimizde derinleşmemize vesile olmuştu.

Merkür, Akrep burcundayken bilinçaltının gizemleri ortaya çıkmıştı ve bizleri içsel diyaloglara sürüklemişti. Merkür şimdi Yay burcuna giriyor ve geçtiğimiz dönemde içselleştirdiğimiz bilgileri, başkalarıyla paylaşmaya hazır bir hale geliyoruz. Dolayısıyla günlük hayatın içindeki iletişimimizde, bir önceki dönemde edindiğimiz derinliği kullanıyor olacağız. Diğer taraftan, Merkür’ün Yay’a geçmesi, iletişimde iyimserliği getirerek dünya görüşümüzü açmamıza yardımcı olacak. 

Bu etkileri başta Yay burçları ve yükselen burcu Yay olan kişiler hissedecek. Yaylar kendilerini daha rahat ifade edebildiklerini fark edebilirler, hayata bakışlarını ve gelecek planlarını bu dönemde yeniden gözden geçirebilirler. Benzer şekilde Koç ve Aslan burçları da bu dönemde kendilerini daha rahat ortaya koyabilir ve hayata daha olumlu tarafından bakabildiklerini fark edebilirler.

14 Aralık saat 19:17’de

23⁰ Yay Burcunda Yeniay ve Güneş Tutulması gerçekleşiyor.

Yeniay dönemleri yeni başlangıçları, yeni tohumları ve harekete geçmeyi sembolize eder. Yeniay zamanları yeni başlangıçlar yapmak ve yeni tohumlar atmak için uygun olur. Tutulmalar ise, büyük başlangıçları ve daha uzun vadeli planları içerirler.

Yay Burcundaki Yeniay; iyimserliğin, genişlemenin ve macera arayışının hayatımıza girişini gösterirken, Güney Ay Düğümünde gerçekleşen tutulma ise aşırı iyimserlik ve dış dünyaya açılma isteğinin bizi zorlayacağını ve olumsuz etkileyeceğini gösteriyor olabilir. Açılım yerine kendi kişisel dünyamızın keşfine çıkmamız, bu döneme daha uygun bir fikir olacaktır. Dışarıdaki dünyayı iç dünyamızın bir yansıması olarak düşünürsek, iç dünyamıza yapacağımız yolculuk, bizi farklı bir maceraya da çıkartabilir.

Bu süreç, kişisel felsefemizi gözden geçirmek ve manevi sistemimize bakmak için doğru bir zaman olacaktır. Böylece yeni bir bakış açısı elde edebilir, gerekirse hayat felsefemizi yenileyebiliriz. Olasılıklara ve farklı bakış açılarına açık olmak da ilham almamıza yardımcı olacaktır. Bu ilhamla kendi içimizde yeni keşifler yapabilirsek, başkalarına da ilham olabiliriz.

Neptün’ün Yeniay derecesine yaptığı sert açı, inançlarımız konusunda zaten kafamızın karışık olduğunu işaret ediyor. Doğru sandığımız şeylerin öyle olmadığının fark edebileceğimizi ve şaşkınlık yaşayacağımızı da gösteriyor. Diğer taraftan hayatımızda oluşan değişiklikleri kontrol etmekte zorlanabileceğimizi ve koşullara göre her zaman olduğundan daha esnek davranmamız gerekebileceğini de bizlere söylüyor. Adaptasyonu hayatımızın merkezine yerleştiriyor.

Uranüs’ün Yeniay derecesine yaptığı sert açı, tutunma konusunda bizi zorlayacak gibi görünüyor. Sahip olduğumuzu sandığımız şeylerin bir anda elimizden gidebileceğini işaret ediyor. Tutunmayı bırakmak, kendimizi somut ve materyal nesneler aracılığıyla tanımlamak gibi davranışlar yerine içimizde bir maceraya çıkmak için bizlere yeni bir kapı açıyor. Bu çağrıya kulak verirsek zorlanma yerine açılım ve yüksek farkındalık elde edebiliriz.

15 Aralık saat 19:22’de

Venüs Yay Burcuna giriyor.

Aşk, yaratıcılık ve güzellik gezegeni Venüs, Yay burcuna girdiğinde daha hevesli, coşkulu ve cesur olacaktır. Venüs Yay burcunda olduğu zaman, ateş özelliği ile ilişkilerde hevesli, coşkulu ve cesur davranır. İlişki içinde kendini göstermek ister. Eşiyle sıra dışı olanı paylaşmaktan ve yeni olanı keşfetmekten hoşlanır. Dağlara tırmanmak, paraşütle atlamak, okyanusun derinliklerine dalmak onu mutlu eder.

Aynı zamanda zihinsel ve fikirsel uyum cezbedicidir. Karşısındaki kişinin hayata bakışı ve hayatı yaşayışı, onu, karşısındaki kişiye çeken en önemli unsurdur.

Venüs’ün Yay Burcunda kalacağı dönem boyunca bizler de farklı ve orijinal olan şeylerden zevk alabiliriz. Hayata bakış açımızı yeniden değerlendirebilir, hayat felsefemizin uyuştuğu kişilerle bir araya gelmek isteyebiliriz. 8 Ocak’a kadar devam edecek dönem boyunca, ilişkilerde geçen ayki bağımlılık ve sahiplenmenin yerini, alabildiğince özgürlük ve keşfetme arzusu alıyor. Bu etki altında başlayacak ilişkilerde heves, eğlence ve macera arayışı ön planda olabilir.

Venüs aynı zamanda parayla ilgiliyken, bu alanda dikkatsiz davranabilir ve sahip olduğumuzdan fazlasını harcamak isteyebiliriz.

Venüs, bu dönem boyunca başta Yay ve yükselen burçları Yay olan kişiler olmak üzere, bütün Ateş elementi burçlarının (Koç, Aslan) cazibesini arttırıyor. Bu kişiler ay boyunca ilişkilerini düzenleyerek, çevreleriyle her zamankinden daha uyumlu olabilecekler. Kendilerini göstermek ve ortaya koymak için gerekli heves ve heyecana da sahip olabilirler. 

17 Aralık saat 8:04’te

Satürn Kova Burcuna giriyor.

Büyük öğretmen Satürn 22 Mart’ta Kova Burcuna girdi ve 22 Mart – 1 Temmuz arasında Kova Burcunda hareketine devam etti. Temmuz ayında Oğlak Burcuna geri dönen Satürn, şimdi tekrar Kova Burcuna giriyor ve buradaki yolculuğu Mart 2023’e kadar devam ediyor.

Satürn Kova Burcundayken bize sosyal ve toplumsal sorumlulukları hatırlatır. Arkadaşlıkları çoğunlukla tarafsız ve ciddi, sorumluluklara dayalıdır. Dolayısıyla arkadaşlık kavramı önem kazanabilir. Bu konudaki ciddiyet, sosyalleşmenin önüne bazı engeller ve kurallar da getirebilir. Tüm sosyal alanlarda olduğu gibi Satürn’ün Kova burcunda olacağı dönem boyunca sosyal medyayla ilgili yeni düzenlemeler söz konusu olabilir. Sınırlar ve kişisel özgürlük arasındaki denge unsurları ön plana çıkabilir ve tartışmalar yaratabilir.

Diğer taraftan zihni sakinleştirebilmek kolaylaşırken, konsantrasyon güçlenebilir. Enerjiyi tek bir konuya odaklamak kolaylaşabilir ve başarı elde etme olasılığı artabilir. Satürn, Kova’da kendi kurallarını koymak ister. Bu kurallar, herkesçe kabul görmüş kural ve kanunlardan ziyade, belli bir grubun kendi için belirlediği kurallar olabilir. Böylece yeni fikirler ve teorilere açılmak gündeme gelebilir. Bu dönemde yeniçağ akımları güçlenerek hız kazanabilir. Entelektüel konulara olan ilgi her zamankinden fazla olabilir.

Bu etkileri en çok Kova burçları ve yükselen burcu Kova olan kişiler hissedecektir. Kovalar için şimdi ektiklerini biçme zamanı başlıyor diyebiliriz. Geçtiğimiz dönemde sıkı çalıştılarsa şimdi yeni sorumluluklarla yükselebilirler.

Kovalar bu dönemde ekstra sorumluluklar da almak isteyebilirler; fakat ağır yükler altında ezilmemeye dikkat etmeleri gerekir. Kovalar kendi başlarına olmak isteyerek sosyal ve toplumsal alanlardan çekilebilir, ya da sosyal ve toplumsal organizasyonlarda sorumluluk alarak iş odaklı bir moda girebilirler.

Bu dönem, tıpkı Kovalar gibi İkizler ve Terazi burçları için de başarı zamanı olarak görünüyor. İkizler ve Terazi burçları için sorumluluk almak ve başarı elde etmek kolaylaşabilir. Yaptıkları işlerden sonuç almak, takdir edilmek, yükselmek ve terfi gibi konular İkizler ve Teraziler için bu dönemde gündeme gelebilir. Haritaları diğer açılardan da destekliyorsa; İkizler, Terazi ve Kovalar için önümüzdeki 2 sene çalışma ve başarma dönemi olabilir.

Aslan burçları için bu dönem biraz daha zorlu olacaktır. İkili ilişkilerinde bazı testlerden geçebilir ve ilişkilerini sorgulayacakları bir duruma gelebilirler. Karşılarına katı, gereğinden ciddi ve onları zorlayacak kişiler çıkabilir.

Boğa ve Akrep burçları ise otorite figürleri ile bazı sınavlara girebilir. İş veya aile hayatları içinde onları zorlayan ve baskın karakterli kişiler karşılarına çıkabilir. Boğa ve Kovalar şimdiye kadarki çalışmalarını revize dönemine girebilirler. Eski temellerin sağlamlığını test edebilirler. Eğer zamanında güçlü temeller attılar ve istedikleri sorumlulukları yüklendilerse şimdi başarı kolaylıkla gelebilir.

19 Aralık saat 16:08’de

Jüpiter Kova Burcuna giriyor.

Bu dönem birleşme ve bütünleşme zamanı! İnsanlar arasında farklılık gözetmeden, herkesi kabul edebildiğimiz bir noktaya gelebileceğiz. Tabi burada Kova burcunun doğası gereği, oluşamayan şartlar karşısında isyan bayraklarının çekilebileceğinin de farkında olmalıyız.

İnsanları yargılamadan, sınıf farkı gözetmeden olduğu gibi kabul edebiliyor muyuz? Önümüzdeki bir sene boyunca Jüpiter bizi bu alanda geliştirecek ve adil bir düzen talep edecek. Dolayısıyla Dünyanın gelişimi ve değişimi için  el birliği ile, gönüllü olarak çalışacağız. Aynı zamanda Jüpiter bu konumdayken “ütopik dünya” özlemi iyice artacak.

Durumlar gerektirirse devrimci ve başkaldırıcı tavırlar ortaya çıkabilir; toplu isyan ve ayaklanmalar söz konusu olabilir. Geleceğimizi nasıl bir forma sokacağımızla ilgili kaygılarımız iyice su üstüne çıkabilir. Yeni bakış açıları geliştirmek bu dönemin ana temalarından olacak. Her bireyi olduğu gibi kabul etmek aslında her farklı düşünce ve fikre değer vermeyi de beraberinde geliyor.

Bu dönemden en çok Kova burçları ve yükselen burcu Kova olan kişiler faydalanacak. Kovalar gelişim ve ilerleme kaydedebilir, geleceğe dair planlarını şekillendirmek isterken karşılarına güzel fırsatlar çıkabilir. Bu dönem boyunca Dünya’daki gelişim ve değişimlerden en olumlu olarak etkilenecek kişiler Kovalar olacak. Kovaların yanı sıra ikincil olarak İkizler ve Terazi burçları etkileniyor. İkizler ve Teraziler sosyal alandan, ilişkilerden ve gruplardan destek alabilecekler. Sosyal bağlantılarını geliştirebilir ve sosyal çevreleri sayesinde bazı fırsatlar kapılarını çalabilir.

21 Aralık saat 2:08’de

Merkür Oğlak Burcuna giriyor.

İletişim gezegeni Merkür Oğlak burcuna girdiğinde yavaşlar ve ciddileşir. Düşünceleri daha çok iş ve başarı odaklı olur. Bu zamanda plan yapmak ve fikirlerimizi somut konulara odaklamak her zamankinden daha kolay olacak. Hedeflerle ilgili daha pratik düşünebilmek mümkün! Önceki dönemdeki gibi zihni oradan oraya gezdirmek ve heyecan verici fikirler peşinde koşmak yerine, daha gerçekçi ve pratikte uygulanabilir fikir ve düşüncelere yönelebiliriz.Acele etmeden ve temkinli bir şekilde yeni fikir ve projeleri hayata geçirmek isteyebiliriz.

8 Ocak’a kadar devam edecek bu dönemden en çok Oğlak burcu ve yükselen burcu Oğlak olan kişiler faydalanabilecek. Oğlaklar hedeflerini belirleyip ne yapmaları gerektiğinin planlamalarını yaparak yeni yıla hazırlanabilirler. Oğlakların yanı sıra Boğa ve Başak burçları da bu dönemden olumlu olarak etkilenecek kişiler arasında. Boğa ve Başaklar kafalarını toparlayabilecek, plan yapabilecek ve kendilerini rahatlıkla ifade edebilecekler.

21 Aralık saat 13:03’te

Güneş Oğlak Burcuna giriyor.

Oğlak dönemi kararlılık ve dirayet dönemidir. Kışın en soğuk geçtiği, gecelerin en karanlık olduğu, doğanın şartlarının sertleştiği zamandır. Bu dönem geldiğinde bizler de zorlu şartlara kendimizi daha rahat adapte edebileceğiz. Dolayısıyla önümüzdeki bir ay boyunca kararlılık ve disiplin önem kazanacak diyebiliriz. Kendimize ve çevremize duyduğumuz sorumluluk bilinci güçlenirken, işe yarar ve somut konularla ilgilenmek isteyeceğiz. Günlük hayatın içinde her zaman yaptığımız işleri ciddiyetle ele alıp, enerjimizi kontrollü bir şekilde idare edebileceğiz. Bu da minimum enerjiyle maksimum fayda sağlamamıza yardımcı olacak.

30 Aralık saat 6:28’de

Ay 8⁰ Yengeç Burcunda Dolunay Fazı gerçekleşiyor.  

Dolunay zamanları her şeyin görünür olduğu bir hasat dönemi gibidir. Yeniay’da başlattıklarımızın ilk meyvelerini aldığımız ve olayların görünür olmaya başladığı zamandır.

Bir taraftan sorumluluklarımıza odaklanırken diğer taraftan evle ilgili konular dikkatimizi dağıtabilir. Başarı elde etme isteği sadece iş odaklı değil, duygusal konuları da içine alacak. Geçmişten geleni günümüze taşıyabiliriz. Aynı zamanda bugün, kendimizi göstermek ve takdir toplamak için yaptığımız çalışmalar yüzünden aksattığımız ilişkilerimizi gözden geçirme ve sevdiklerimizi ihmal edip etmediğimizi sorgulama vakti de olacak.  

Bu seferki Dolunay’ın Kiron’la yaptığı sert açı, hassasiyetlerimizin ortaya çıkacağını gösteriyor. Dikkat etmezsek bazı eski yaralar açılabilir.

Kendimizi göstermek, ifade etmek ve ortaya koymak isterken, geçmişte sevgi alabilmek için nelerden fedakarlık ettik? Aile, toplum ya da içinde olduğumuz grubun takdirini alabilmek ve güvenli ortamda kalabilmek uğruna kendi kişisel ifademizden ne oranda taviz verdik? Kimliğimizi kendi istediğimiz şekilde mi yoksa toplum ve/veya aile baskısıyla mı şekillendirdik?